Radyo Boğaziçi Üzerine...

Önceki yazımda "Boğaziçi Üniversitesi'nin Partileri" başlıklı yazıma Gezi Makinesi'nin ortaklarından biri olan Nafiz Öztürk'ten gelen yoruma yer vermiş ve sorularını cevaplamaya çalışmıştım. Sevgili Nafiz, dünkü "Diğer Üniversiteler ve Radyo Boğaziçi..." başlıklı yazıma yeni bir yorum ekledi. Yorumu, önceki yorumu gibi detaylı olduğu için; ben de yine detaylı bir yazı ile kendisine cevap vereceğim. İlettiği yorumun tam metnini, yine bu yazının en altında okuyabilirsiniz.

Öncelikle yazımın dün akşam (17.09.2012) yazılmadığını hatırlatarak yazıya başlamak istiyorum.

Sevgili Nafiz, yorumun gelir gelmez cevap amacı taşıyan yazıyı yazmaya başladım, ancak araya bir dolu şey girdi, aradan görece uzun bir zaman geçti ve yazı iki farklı günde tamamlanabildi. O nedenle bir tarih kayması oluşmuş ;)

Detaylı Yorumlara Detaylı Cevaplar

Ayrıca ilgilenerek cevap verdiğin için teşekkür ediyorum. Ama zihnimde berraklaşmayan noktaların üzerinden geçmek istiyorum.

O kadar detaylı yorumlar iletiyorsun ki, yorum alanından bir iki cümle ya da paragrafla geçiştirirsem o kadar ayırdığın zamana haksızlık ettiğimi düşüneceğim. Bu nedenle tek tek karanlık noktaları aydınlatmaya çalışıyorum, senin aklına takıldıysa diğer okuyucularımın da aklına takılmış olabilir bu konular. Yazılarımı detaylı bir şekilde inceleyip yorumladığın için ben teşekkür ederim ;)

Bağımsız Değerlendirmelerin Önemi

Senin de çalışanı olduğun bir kurumun da bu tarz işlerle uğraştığını belirtmiştim ama bununla alakalı herhangi bir cevaba rastlayamadım yazının içinde. O konuya biraz olsun açıklık getirirsen sevinirim.

Düşüncelerimin JOY GRUP ile herhangi bir ilişkisi olmadığı için o konu üzerinde durmamıştım, ama madem bu noktada açıklanması gereken hususlar var, elbette açıklarım.

Öncelikle neden düşüncelerimin JOY GRUP'tan bağımsız olduğunu açıklayayım...

Benim için her konu ve kişi, o an ki konumu ve şartlarına göre bağımsız olarak değerlendirmelidir. Örneğin JOY GRUP'un da bir hatasını gördüğümde, blogumda bu hataya yer verebilirim. İçeriden biri olduğum için, öncelikle onlara iletirim konuyu elbet ve bir çözüme ulaştırırım. Ama sonrasında konuyu buradan yine paylaşır ve ne çözüm bulduğumuzu da eklerim.

Her konu ve kişinin, o an ki konumu ve şartlarına göre bağımsız değerlendirilmesi çok önemli bir husus aslında. Bu konu üzerine detaylı bir yazı yazacağım için, şimdilik bu kadarla yetiniyorum.

Önceki yorumunda demiştin ki "Açıkçası hiçbir partilerine katılma fırsatı bulamadım, fakat aldığım duyumlardan çok iyi geçtiğini ve katılımcıların hiçbir sorun yaşamadan eğlendiklerini anlayabiliyorum. JOY GRUP'un yaptığı partilere katılımı, çoğunlukla Boğaziçi Üniversitesi dışındaki üniversitelerin öğrencileri gerçekleştiriyor. Ancak tavsiyende onları da itham altında bırakmanı anlayamadım." 

Ben de önceki yazımda bu konuyu "Sevgili Nafiz, öncelikle bu tavsiyemle ilgili olarak, diğer üniversitelerdeki insanları neden bu şekilde yaftaladığımı anlayamadığını belirtmiş ve yanlış anladığını umarak açıklamamı rica etmiş." diyerek devamında detaylı bir şekilde açıklamıştım.

Tüm Üniversitelerin Katılımına Açık Olduğu Belirtilen Partiler İçin Kafanız Rahat Olabilir

Tekrar vurgulamak isterim ki, tavsiyemin devamında "Tüm üniversitelerin katılımına açık olduğu gizlenmeyen partiler içinse, kafanız bir parça daha rahat olabilir. Çünkü orada başka insanların da olabileceğini baştan kabul ediyorsunuz, gerekirse hareketlerinizi bu duruma göre yeniden ayarlıyorsunuz." ifadesi geçiyor. Sanırım bu ifade üzerine ek açıklama yapmama gerek yok.

JOY GRUP'un yapacağı partilerin genele açık olacağı aşikar, ki bu parti açıklamalarında da yer almakta. Ancak Radyo Boğaziçi'nin "Welcome Party" Facebook eventinde tüm üniversitelere açık olduğunun bilgisi bulunmamakta. Bu da tam olarak, "Kulüp partilerinden sadece Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine açıkmış gibi ilan edilen, ama diğer üniversitelerin de katılımına açık olan partilere giderken aman dikkat edin." tavsiyeme oturuyor. Boğaziçililer bu partiye giderken tüm üniversitelere açık olduğunun farkında olmalılar.

Welcome Party ismine gelince de eğer afişleri, el ilanlarını ya da biletleri inceleme fırsatın olursa dikkatli bakarak On The Party / Welcome olduğunu görebilirsin.

Zaten o el ilanlarını görünce partinin Boğaziçililer'e lanse edilenden farklı olduğu, Gezi Makinesi'nin "On The Party" konseptinde olduğu açıkça görülüyor. Bu da partinin aslında Gezi Makinesi'ne ait olduğu, Radyo Boğaziçi'nin isminin kullanılarak satışının yapıldığını açık bir şekilde bize gösteriyor.


Radyo Boğaziçi Yanlısı Şekilde Yazıyorum

"... bu yazının yanlı bir şekilde yazıldığını düşünmeye itiyor beni. Aslında ötekileştirmeye çalıştığın ve ismini kullandığın şirketin Boğaziçi Üniversitesi’nden mezun olmuş kişiler tarafından kurulduğu ve Boğaziçi Üniversitesi’ne emekleri geçmiş insanlar olduğu gerçeğini biraz düşünmeni rica edeceğim."

Evet yazım yanlı bir şekilde yazıldı, Radyo Boğaziçi yanlısı bir şekilde. Önceki yazımda da ifade ettiğim gibi, Radyo Boğaziçi'ne çok özel bir bağ ile bağlıyım. Değil Boğaziçi Üniversitesi mezunu, isterlerse Radyo Boğaziçi'nin eski üyeleri olsun; Radyo Boğaziçi'nin herhangi bir ticari kurumun kuklasına dönüşmesi kabul edilebilir bir şey değil. 

Hem Radyo Boğaziçi ticari bir kurum değil, üniversitenin bir kulübü. Gelir-giderleri üniversite tarafından denetlenen bir yapı. Sırf bu tarz bir anlaşma ile, Radyo Boğaziçi'nin bir ticarethaneye dönüştürülmesi bile hiç hoş değil. Bu durum Starbuck's İşgali'ne ortam hazırlayan süreçle benzer yapı gösteriyor. Kulüpler ticarethane değildir, üniversite kampüsü bir ticarethane olmadığı gibi.

Partiler Konusunda Cahil Değilim ;)

"Bahsettiğin yumruklu olayda sana emir kipiyle konuşan şahıs acaba güvenlik personeli olabilir mi diye düşündüm yazını okuduğumda. Gece hayatının duayenlerinden olmasam da bir mekanda eğer bir sıkıntı olmuşsa güvenlik müdahale eder diye düşünüyorum. Belki de mekanda bulunan misafirlerden biri ya da bir kaçı sizden şikayetçi olmuş olabilir."

İlk defa partiye gitmiyorum Sevgili Nafiz, kimin güvenlik görevlisi olduğunu kimin olmadığını gayet iyi ayırabiliyorum. Güvenlik görevlilerinin, olası bir şikayette nasıl uyarıda bulunduklarını da biliyorum. Hiçbir güvenlik görevlisi konuşmasına yumrukla başlamaz, sorun çıkaracak biri olursa alır kapının önüne koyar. Hele de "Sen gideceksin kız kalacak!" tadında bir şey söylemez. Kendisi gayet de bir öğrenciydi.  Partiler konusunda cahil olduğumu mu düşünüyorsun yoksa :)

Ayrıca yazıma da "Oradan ayrılıp tuvaletlerin oraya gittiğimizde de, pek çok kız arkadaşımız tacize uğradığından ve rahatsız edildiğinden şikayetçiydi. Ki etkinliğin Facebook sayfasına baktığınızda da, partide pek çok sorunun olduğunu ancak hasır altı edildiğini görebilirsiniz." diye eklemiştim. Partinin sayfasında Nurdan Begüm K "Kötü yorumları silmek de ne olgunca. Yaptınız bi rezalet bari üstünü örtmeyin." derken, Özgür Ç. "En az 5 kere yorum attım alayını sildiler. Rezalet bir organizasyondu." demiş. Gamze O. ise "Çok güzel bi organizasyondu, hiç sıra beklemedik, tuvalet desen rahat, vestiyerde de bir sürü yer vardı, insanlar montlarını kaybetmediler filan bu sayede, harikaydı!!! (bu sefer silinmez heralde)" diyerek imalı bir yorumda bulunmuş.

Radyo Boğaziçi Bir Ticarethane Değildir

Peki neden bu olumsuz yorumlar geldi? Cevabını iki yazıdır detaylı bir şekilde veriyorum, ama yeniden vurgulayayım. Öncelikle; Radyo Boğaziçi bir ticarethane mantığı ile organize edebileceği katılımcının çok çok üstüne çıktı. Ve yine aynı ticarethane mantığı ile, herkese açtığı partinin katılımcılarına yönelik hiçbir filtre uygulamadı. Oysa Radyo Boğaziçi'nin ilk amacı, Boğaziçililer'in memnuniyeti olması gerekirdi. Ama  para hırsı bu memnuniyeti yok saydı. Tekrar söylüyorum, Radyo Boğaziçi bir ticarethane değil.

Radyo Boğaziçi'nin gittiği yolun kulübe ne kadar zarar verdiğinin kanıtıdır önceki yazımdaki şu bilgi: "Hatta Radyo Boğaziçi'nin geldiği durum o kadar üzücü ki; ismini veremeyeceğim güvenilir bir kaynaktan edindiğim bilgiler işlerin daha da vahim olduğunu gözler önüne seriyor. Kaynağımın aktardığı bilgiye göre; üniversitenin çeşitli yetersizliklerden ötürü kulüpleşmelerine izin verilmeyen bir gruba, Radyo Boğaziçi'ni ele geçirmeleri tavsiye ediliyor."

Radyo Boğaziçi Kendine Gelmeli, Üniversitenin Medyası Olmalı

Radyo Boğaziçi'nin bir an önce silkelenip özüne dönmesi gerekiyor. Radyo programcısı ve DJ fabrikası gibi çalıştığı günlerine, bir frekans elde edebilmek için gece gündüz kafa patlattığı günlerine, belli isimlerle değil farklı isimlerle tanındığı günlerine. 

Radyo Boğaziçi, üniversitenin medyası haline dönüşmeli. Evet, Radyo Boğaziçi'nin böyle bir potansiyeli var, parti yapmaktan fırsat bulamadığı bir potansiyel. Yılların yayın tecrübesini, televizyon ile birlikte yeni nesil medya araçları ile pekiştirerek üniversitemizin en güçlü kulübü haline gelebilir.

Sonuç Olarak...

Seni Seviyorum Radyo Boğaziçi, seninle aramda çok özel bir bağ var ve son zamanlarındaki halin beni çok ama çok üzüyor, sayende verem olacağım.

Herkes düşüncelerimi onaylayacak diye bir kaide de yok, benimle hemfikir olanlar da olacaktır, karşıt görüşte olanlar da. Hakaret etmediğiniz müddetçe, tüm görüşlerinize saygılıyım.

Bu konu üzerine daha çok tartışılabilir, ancak burada noktalıyorum...

Mutlukla Kalın...

Radyo Boğaziçi Eski Kulüp Üyesi ve Radyo Programcısı
Oğuz Kaan Çağatay Kılınç

Dazlak Olan Benim ;)


Nafiz Öztürk'in Bloguma Eklediği Yorum

Öncelikle yazımın dün akşam (17.09.2012) yazılmadığını hatırlatarak yazıya başlamak istiyorum. Ayrıca ilgilenerek cevap verdiğin için teşekkür ediyorum. Ama zihnimde berraklaşmayan noktaların üzerinden geçmek istiyorum.

Senin de çalışanı olduğun bir kurumun da bu tarz işlerle uğraştığını belirtmiştim ama bununla alakalı her hangi bir cevaba rastlayamadım yazının içinde. O konuya biraz olsun açıklık getirirsen sevinirim.

Welcome Party ismine gelince de eğer afişleri, el ilanlarını ya da biletleri inceleme fırsatın olursa dikkatli bakarak On The Party / Welcome olduğunu görebilirsin. Teknik olarak tabi ki Radyo Boğaziçi’nin de partisi çünkü hazırlıklar beraber yürütülüyor. Bu kadar bilginin bile teknik açıdan kimin partisi olup kimin partisi olmadığını göstermeye yeteceğini düşünüyorum. Ayrıca iki kurum arasındaki anlaşmanın detaylarını bilmeden

“Açık konuşmak gerekirse; Gezi Makinesi'nin bu çalışma ortaklığı ile Radyo Boğaziçi'ne zarar verdiğini, Radyo Boğaziçi'nin adını kullanma isteğiyle bir kulübü ticari amaçları olan bir yapıya dönüştürdüğünü düşünüyorum. Kimse düşünceme katılmak zorunda değil elbet, ama Gezi Makinesi'nin Radyo Boğaziçi'ni ticari kaygılarla bu şekilde sömürmesi gerçekten çok üzüyor beni.”

gibi bir yorum yapman gerçekten bu yazının yanlı bir şekilde yazıldığını düşünmeye itiyor beni. Aslında ötekileştirmeye çalıştığın ve ismini kullandığın şirketin Boğaziçi Üniversitesi’nden mezun olmuş kişiler tarafından kurulduğu ve Boğaziçi Üniversitesi’ne emekleri geçmiş insanlar olduğu gerçeğini biraz düşünmeni rica edeceğim.

Belirttiğin durumlar aslında Radyo Boğaziçi’ni bağladığı için üçüncü şahıslar adına konuyla alakalı bir yorum yapmayacağım fakat affına sığınarak ilginç bir detay hakkında naçizane yorumumu belirtmeden de geçemiyorum. Bahsettiğin yumruklu olayda sana emir kipiyle konuşan şahıs acaba güvenlik personeli olabilir mi diye düşündüm yazını okuduğumda. Gece hayatının duayenlerinden olmasam da bir mekanda eğer bir sıkıntı olmuşsa güvenlik müdahale eder diye düşünüyorum. Belki de mekanda bulunan misafirlerden biri ya da bir kaçı sizden şikayetçi olmuş olabilir. Her zaman bir şeylerden memnuniyetsizlik duyan insanlar çıkar. Size normal gelen davranışlar belki de diğerlerine aşırı gelmiş olabilir. Üstü kapalı anlatmaya çalıştım ama umarım anlamışsındır.

Aslında bakarsan bizim partilerdeki Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri haricindeki misafirlerimiz aslında Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin normal hayatta da görüştükleri ve ya bir şekilde tanışıkları olan insanlar. Partilerimiz amiyane tabirle halka açık değil aslında. Biletix ya da başka her hangi bir mecrada tanıtım yapılmıyor. Facebook etkinliklerini düşündüğümüzde de oradan görenler olsa bile biletleri almak için bizim referansımız olan kişilerin arkadaşı olmak zorunluluğunu geçemeyeceklerdir. Taciz ve kavga durumları için belki bu biraz senin içini ferahlatabilir diye düşünüyorum.

Ayrıca bu kadar yazışmanın üzerine tanışmak istediğimi de ekliyim.

Kolay gelsin.




Hiç yorum yok

Yorum Gönder

Düşüncelerinizi Paylaştığınız İçin Teşekkürler...