Hazırlığı Geçmek Ya Da Geçmemek...

Üniversite yerleştirme sonuçları açıklandı ve Boğaziçi Üniversitesi yeni öğrencilerine kavuştu. Yeni gelen arkadaşlarımızda, her zaman olduğu gibi tatlı bir heyecan ve bilinmezliğin getirdiği bir tedirginlik var. Normaldir, biz de zamanında böyleydik. İşin güzel tarafı, Facebook sayesinde aklına takılanları üst sınıflara sorabiliyor, tedirginliklerinden bir nebze de olsun kurtulabiliyorlar.

Üniversitemizin yeni üyelerinin en çok kafalarına takılanlardan bir tanesi ise "Hazırlığı geçmeli miyim?" sorusu. Boğaziçi'nin Proficiency Sınavı'nın ününü sağır sultan bile duymuşken ve yoğun bir çalışmayla Boğaziçi'ni kazanan bünyeler birazcık kafa dinlemek isterken, bu soru çok doğal.

Öncelikle bu konudaki şahsi görüşümü dile getirecek, sonrasında görüşümü ve karşı görüşleri irdeleyeceğim. Umarım sizi rahatlatma amacıma ulaşabilirim :)


Bence Proficiency Sınavı'nı geçebilecek bir İngilizce seviyesine sahipseniz, geçmeyip 1 yıl kaybetmeniz hata olur. Bildiğiniz bir dille bir sene uğraşmak çok can sıkıcı bir hal alabilir ve hatta bu süre içerisinde İngilizce'yi unutmanız ve sene sonundaki Proficiency Sınavı'nda geçememeniz de olası. Yaşayan örnekleri var ne yazık ki... Ayrıca bölüme geçtiğinizde, kendinize en uygun kulüpte dilediğiniz gibi sosyalleşebilirsiniz de...

"Proficiency'i geçebilecek olsan bile, hazırlığı oku!" diyenlerin de kendilerince sebepleri var elbet. Dönem arkadaşlarınızla Kilyos'ta bir arada olacağınız için kaynaşmanız daha kolay olacak, yoğun çalışma temposundan sonra bir yıllık bir tatil yapmış olacaksınız, bütün kulüpleri deneme şansı bulacaksınız.

Ama Bunlar İçin Bir Yılı Boş Yere Kaybetmeye Değer Mi?

Hazırlığı atladığınızda da arkadaşsız kalmayacaksınız. Yeterince sosyal biriyseniz, bölümde de çok rahat kaynaşabilir ve bir çok farklı dönemden arkadaş edinebilirsiniz. Zaten çekingen biriyseniz, Kilyos'ta bile sosyalleşmeniz pek mümkün olmayabilir.

Yoğun tempodan sonra elbette güzel bir tatili hak ediyorsunuz, ama sizce de 1 yıl çok uzun bir tatil değil mi? Bu kadar uzun bir tatil insanı dinlendirmekten öte yorar. Bir süre sonra canınız sıkılmaya başlayacak, "Neden imkanım varken geçmedim ki?" diyeceksiniz. Ayrıca Kilyos'un o sert kış koşullarında nasıl bir tatil yapma düşüncesindesiniz? Tüm gününüzü Güney Kampüs'te geçirseniz bile, akşam olunca kös kös otobüslere doluşup bitmek bilmeyen virajlı yolları geçeceksiniz, bazen geçemeyeceksiniz bile (kışın yolda kalmanız da olası).

Kulüpler konusunda ise; bir çok kulüpte tam anlamıyla aktif olamamak yerine, bir ya da iki kulüpte çok daha fazla aktif olmak size daha çok şey kazandıracaktır. Popüler kulüpleri tercih etmek konusunda da kendinizi zorunlu hissetmeyin, ilgi alanlarınıza yönelik popüler olmayan ama çok güzel çalışmalar yapan kulüplerimiz de var.


Kilyos'u severim, iki yıldır orada yaşıyorum ve gayet de memnunum. Yolu dışında beni rahatsız eden bir tarafı yok. Sevgili Sibel'in "İyi Ki Varsın Kilyos..." yazısında ifade ettiklerine de sonuna kadar katılıyorum. Ama bu demek değil ki, boş yere orada değerli vaktinizi öldürün. Hem sorun onlara bir, geçebilecekken mi kalmışlar hazırlıkta? Birçoğu böyle yaptığını iddia edecek, pek inanmayın ;)

Benim tavsiyem Eylül'deki Proficiency Sınavı'na girin, geçebilirseniz hiç beklemeyin ve atlayın geçin. Ki geçebileceğiniz de kesin değil, sonuçta hiç kolay bir sınav değil Proficiency Sınavı. Yeterli İngilizce bilgisine sahip olsanız da, sınavın tipi size garip gelebilir, o nedenle geçme başarısı gösteremeyebilir ve paşa paşa Hazırlık okumak durumunda kalabilirsiniz.

Bir De...


Hazırlık'ta gayet kesin olarak uygulanan bir devam kuralı var ve eğer devamsızlıktan kalırsanız yurtlardan atılıyor, Haziran sınavına giremiyorsunuz. Yani özetle Hazırlık okuyarak neredeyse her gün derslere gitmeyi de kabul etmiş oluyorsunuz.

Sonuçta Karar Sizin...

Önerileri dinleyin ve bağımsız bir şekilde kararınızı verin. Sizi en iyi tanıyan yine kendinizsiniz. Ama unutmayın, Boğaziçi Üniversitesi'nde olduğunuz müddetçe ne yaparsanız yapın özel ve de şanslısınız ;)

Sevgilerimle...


1 yorum

  1. Güzel bir yazı, ben de hazırlığı direk geçebilecek ingilizceye sahip olduğumu düşünüyorum ve birçok kişi bana yine de hazırlığı okumamı, alışmak ve çevre konusunda çok yardımcı olacağını söylediler, ben de bunu düşündüm tabi ama kararımı çoktan vermiştim direk hazırlığı geçip asıl olayın içine atlamayı falan filan car curt işte

    YanıtlaSil

Düşüncelerinizi Paylaştığınız İçin Teşekkürler...